geceleyin dogmaları aşırıp bazen inanç olarak geri veren bu yıldız bolluğunun desteğiyle başlar öyküler. yıldız kümelerini ilk keşfedip onlara ad verenler öykücülerdi. bir avuç yıldız arasına düşsel bir çizgi çekince, kimlik ve birer imge kazanıyordu yıldızlar. çizgiye işlenmiş yıldızlar bir anlatıya işlenmiş olaylar gibiydi. yıldızların küme oluşturduğunu düşlemek kuşkusuz ne yıldızlan ne de onları çeviren kara boşluğu değiştirdi.