İnsanoğlunun varoluş serüveni, adeta yarım kalmış bir masal gibi; bazen sırlarla dolu bir mektup gibi, bazen de sonsuz bir özlemle bekleyen bir aşk hikayesi gibi... Gözlerimizi yarıda bırakan, yüreklerimizi derinden sızlatan bu yarım kalmışlık duygusu, hayatın en dokunaklı ve derin acılarından biri haline geliyor. Belki de bu eksiklik, bizi sürekli arayış içinde tutan, ruhumuzun derinliklerinde bir iz bırakan, tamamlanmayı bekleyen bir melodi gibi, hiç bitmeyen bir özlemle dolu.