Gönderi

1950-1960 YILLARI ARASI. 1950'li yıllar. Tek parti iktidarından kurtulmanın sevinci yaşanırken kültür ve eğitimin başıboş bırakıldığı yıllar. Soğuk savaş yılları NATO'ya giriş ve ABD'ye tam bir teslimiyet. Türkçülerin ümitleri yine boşa çıkıyor, hayaller kırılıyor. Ekonomik kalkınma, yollar, fabrikalar... Fakat köylerden şehirlere akmaya başlayan ve gecekondularda şekilsiz, düzensiz, geleneksiz, eğitimsiz, kültürsüz yaşamaya bırakılan milyonlar. 1950 yılına girildiği sırada Atsız'ın kadrosu Millî Eğitim Bakanlığı'ndadır; ancak fiilî görevi Süleymaniye Kütüphanesi'nde tasnif memurluğudur. Yazma eserler elinden geçmekte, onları tasnif etmektedir. O sırada Türkiye bir yandan genel seçimlere hazırlanırken bir yandan da milliyetçi dernekler toparlanmaya çalışmaktadır. 01-02 Nisan 1950'de beş milliyetçi teşekkülün temsilcileri bir kurultay yapmışlar ve "müşterek hareket etme"ye karar vermişlerdir. Bunlar, 1940'ların ikinci yarısında kurulmuş olan milliyetçi derneklerdir: Türk Kültür Ocağı (kuruluş: 1946), Türk Kültür Çalışmaları Derneği (kuruluş: 03 Eylül 1946), Türk Gençlik Teşkilâtı (kuruluş: 1947), Türk Kültür Derneği (kuruluş: 1947) {Bu dernek 1944-45 yıllarında "Türk Oyunlarını Derleme ve Yaşatma Derneği" adıyla kurulmuş, 1947'deki genel kurulunda "Türk Kültür Derneği" adını almıştır (Sefercioğlu 2016: 19).}, Kayseri Türk Kültür Birliği. Temsilciler anlaşırlar ve 02 Nisan 1950'de Türkiye Milliyetçiler Federasyonu'nu kurarlar. Amaç, milliyetçiler arasındaki bağları güçlendirmek ve milliyetçi dernekleri birleştirmektir (Darendelioğlu 1968: 225; Sefercioğlu 2016: 16-19). 14 Mayıs 1950'de Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinin en önemli olaylarından biri gerçekleşir ve gizli oy, açık tasnifle ilk demokratik seçim yapılır. Seçime katılan üç partinin oy oranları şöyledir: Demokrat Parti (% 55,2), Cumhuriyet Halk Partisi (% 39,6), Millet Partisi (% 4,6). Fakat sistem çoğunluk sistemidir ve DP, sandalye sayısının % 85'ini alarak 416 milletvekili çıkarmıştır. CHP ise sadece 69 milletvekili. Millet Partisi de Kırşehir'den bir milletvekili çıkarabilmiştir: Osman Bölükbaşı. Böylece DP büyük bir çoğunlukla iktidara gelmiş ve 27 yıllık CHP dönemi sona ermiştir. 22 Mayıs 1950'de Celal Bayar cumhurbaşkanı, Adnan Menderes başbakan oldu. Atsız'ın hocası Fuat Köprülü Dışişleri Bakanı, Milli Türk Talebe Birliği'nin eski başkanlarından Tevfik İleri Ulaştırma Bakanı idi. Birkaç ay sonra, 11 Ağustos'ta yapılan küçük bir değişiklikle de Tevfik İleri Milli Eğitim Bakanlığı'na kaydırılmıştı. Aslında DP, bütün CHP muhaliflerini toplamış bir partiydi. Partiye liberal görüş hâkimdi ama az sayıda da olsa milletvekilleri arasında sosyalistler, hatta Kürtçüler de vardı, milliyetçiler de. Mesela Diyarbakır milletvekili Mustafa Remzi Bucak, 1940'ların başında, İstanbul'daki Dicle Talebe Yurdu'nun idarecilerinden biriydi ve Musa Anter, Tarık Ziya Ekinci gibi ünlü Kürtçülerin yetişmesinde rolü vardı. Aynı zamanda Amerikan İncil Derneği'nin üyesiydi. 1961 yılında Amerika'ya gitmiş ve bu dernekte çalışmıştı (Şimşir 2009: 228-229, 431-432, 503-508). DP Diyarbakır milletvekili Yusuf Azizoğlu da Dicle Talebe Yurdu'nun faal öğrencilerindendi (Şimşir 2009: 430-432). Demokrat Parti içinde Türkçülere karşı faaliyette bulunanlar da vardır. Orkun'un 29. sayısında (20 Nisan 1951), "Ülküdaşlarla Başbaşa” başlığı altında yer alan şu satırlar bu konuda bir fikir vermeye yeter: Orkun aleyhine dava "açtırmak için Savcılığa durmadan emirler yağdıranlar şu bizim 'Orkun'dan Sesler' sayfasında meşhur etmeğe başladığımız Halil Özyörük ile şimdi onun halefi Rükneddin Nasuhioğlu'dur. İçişleri ve Adalet Bakanlıklarını değiş tokuş paylaşan bu iki zat ayrı yolun yolcusu ve aynı zihniyetin sahibidirler. Ancak Halil Özyörük biraz daha cür'etli, öbürü daha ihtiyatkâr ve idarelidir. Türkçülük konusundaki düşünceleri aşağı yukarı Hasan-Âli'nin, Falih Rıfkı'nın ve İsmet İnönü'nünki gibidir. Adnan Menderes kabinesi içinde bu hususta ve başka bazı hususlarda, bu iki zatın münferit kaldıklarını tahmin ve ümit ediyoruz.” Demokrat Parti'deki en önemli milliyetçi isimler Fuat Köprülü, Sadri Maksudi Arsal, Hamdullah Suphi Tanrıöver'di. Ancak Meşrutiyet devrinden ve Cumhuriyet'in ilk yıllarından gelen bu büyük isimlerin 1930 ve özellikle 1940'lardaki Türkçü yayın ve örgütlenmelerle ilgileri yoktu. Isparta milletvekili Sait Bilgiç ise doğrudan doğruya 1944 davalarının sanığı idi. Şu veya bu şekilde Atsız'la ilgisi olanlar, Samsun milletvekili Tevfik İleri ile Adana milletvekilleri Arif Nihat Asya, Remzi Oğuz Arık ve Cezmi Türk idi. Bunların son ikisi de iki yıl sonra Demokrat Parti'den ayrılarak 19 Mayıs 1952'de Türkiye Köylü Partisi'ni kurmuşlardı. Tevfik İleri'nin Milli Eğitim Bakanlığı ise ilk dönemde sadece yedi ay sürmüştü. İktidar değişikliği her şeye rağmen Türkçüleri memnun etmiş olmalıdır. Tevfik İleri Millî Eğitim Bakanı olduktan kısa bir süre sonra, 21 Eylül 1950'de Atsız öğretmenliğe iade edilmiş, Haydarpaşa Lisesi'ne edebiyat öğretmeni olarak tayin edilmişti. 15 gün sonra da Orkun dergisini çıkarmaya başlayacaklardı.
·
85 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.