16. yüzyılın sonunda Türkiye’ye gelen bir Alman Seyyah, Ayasofya’da sultan II.Selim’in türbesinde onun yanı başında yatan ve kimisi bebekken katledilen şehzadelerin tabutlarına bakıp, “Dünyada nasıl bir güneş varsa, Türklerin de bir hükümdarı ve efendisi vardır” der.