Gönderi

Bir romanın kişilikleri kapatılmış varlıklar, tutsaklardır. Onların tarihi hiçbir zaman bitmemiştir, hala sürer ama ilerlemez. Bir roman, varlıkları, özgürlüklerine rağmen, bir kader içine kapatır. Yaşam, romancıyı sanki bir kitaptan fırlamış gibi göründüğü zaman kışkırtır. Sanki bir olgular kümesinin tamamı hareketsizleşmiş ve bir seri oluşturmuş gibi, ne olduğu bilinmeyen tamamlanmamış bir şey belirir yaşamda. Bu olgular iki belirlenmiş an arasında betimlenirler. Varoluş bu zaman aralığını, sanki bir tüneli kat eder gibi kat etmiştir. Anlatılan olaylar bir durum oluştururlar ve plastik bir ideale benzerler. Tarihin plastikliği: işte bu mittir. Sanatçının seçimi dediğimiz şey, bir ritminin içinde sabitlenmiş olguların ve özelliklerin doğal bir biçimde elenmesi ve zamanı imgeye dönüştürmesidir.
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.