Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Gözlerimizi bozan ekran tarafından yutulmuş halde, kısa sabah sağanağını pencereden ya fark ederiz ya etmeyiz. Ne gücünü artıran rüzgârı ne de güneşin tenimizi yumuşakça okşayışını hissederiz. Uzak bir akrabamız telefonda, “Sizin orada havalar nasıl?” diye sorduğunda bu kadar az dikkat ettiğimiz­den neredeyse utanırız. “Dur, bir bakayım pencereden... Evet, biraz bulutlu hava...” Daha ilkbaharın tadını çıkarmaya zaman bulamadan çoktan sonbahar gelmiş­tir. Hepsi birbirine benzeyen günlerin ritminde her şey şimşek hızıyla olup biter; ne otların bittiğini ne çiçeklerin açtığını ne de üzümlerin güneşte tatlandığını görürüz. Kırlangıçlar tellerin üzerinde toplanır ve uzun göç için yola koyulurlar. Bu ıslah olmaz gezginler koca kış ortadan kaybolurlar; peki, onların gökyüzünü terk ettiğini görür müyüz? Cıvıltılarının kaybolduğu dik­katimizi çeker mi? Hayır. Bari önümüzdeki ilkbahar geri döndüklerini fark edecek miyiz? Kuşkusuz git­tiklerinde olduğundan daha fazla değil.
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.