Oyun özellikle küçük bir çocukken insanın henüz göze alamayacağı senaryoları sahneleyebilmesine izin verir: bir prenses olmak, en güzel, en sevilen ya da Külkedisi gibi beyaz atlı prensle evlenerek kraliçe olacak küçük bir çocuk olmak gibi. Oyuncak bebek ve girip çıktığı kılıklar aracılığıyla, burada giysinin bir duyguyu, bir gücü, ruhsal olarak iz bırakacak bir ideali pekiştirdiği kadınlıkla ilişkinin başladığını anlamak hiç de zor değil. Oyun kişilik oluşumunun zeminidir.