Gönderi

Kahraman Kumandanım; mesuliyetinize iştirak etmemem için hiçbir sebep yoktur. Ecdadımızın kanlarıyla suladığı bu topraklar düşman çizmesiyle çiğnendikten, milyonlarca kardeşimiz düşman pençesinde inledikten sonra Said mesul olsa ne olur, olmasa ne olur? Van'dan hareket ederken başımı bu yola adadım. Sizleri önümde bulunca da zafere mutlak inandım ve elimden geldiği kadar yanınızda bulunuyorum. Eğer bir gün mesuliyet terettüp ederse, ben de en az Selim Sami Bey ve Cihangiroğlu İbrahim Bey kadar sizinle beraber mesul sayılmazsam, ciddi şekilde rencide olurum. Ne yapmamız gerektiği sorunuza gelince, çok açık cevap veriyorum: Plânınızı yapınız, ilerlemeye devam edelim. Bugüne kadar düşmandan temizlediğimiz yerler halkın nezdinde fazla önemli değildir. Fakat Edirne çok önemlidir. İkinci başşehrimiz olmasından ve bilhassa ulu camimiz Selimiye'nin orada bulunmasından milletimizin gözünde fevkalâde değeri vardır. Edirne'yi kurtarabilirsek, mevkilerinden ve yarın ki mesuliyetlerden endişelenen siyasilerimiz, paşalarımız geri veremezler; milletin infialinden korkarlar. Ama şimdi, bunca kardeşimizin şehadetiyle kurtarılan toprakları geri verirler. İnsanoğlu en kolay kendini kandırır; sonra başkalarını kandırmaya başlar. "Bunları geri vermeseydik, İstanbul elimizden gidecekti" derler; buna kendileri inandıkları gibi inanacak çok ahmak da bulurlar. Bunun için vakit kaybetmeden ilerleyelim.
Sayfa 113 - ötükenKitabı okudu
·
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.