Gönderi

Bedenlerimiz pencerenin önüne çakılı kalırken ruhumuz üşüyen elleriyle kartopu oynuyordu. Ben seni bilerek ıskalıyordum. Bilerek az öteye atıyordum. Kartopu yanından zarif bir kuş gibi geçip gidiyordu. Beceriksizliğime gülüyordun. Sen bilerek kartopunu göğsüme atıyor, beni yıkmaya çalışıyordun. Her vurduğunda gülüyordun. Ağzın muzaffer bir gülüşle açılırken, gözlerinden alt etmenin mutluluğu ışırken, yıkıldım. Sen gülerken yıkıldım... Son attığın kartopunun içine taş sakladığını bilmiyordum. "Ayrılmak istiyorum" cümlesi göğüs kafesimi delen bir kartopuydu, içine "Aşık oldum, anla beni" gibi bir cümle saklamışsın. İkisi bir arada olunca, dağ olsan yıkılıyorsun, biliyor musun?
Sayfa 159 - Doğan KitapKitabı okudu
·
31 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.