Meâlî neşeli ve espritüel bir adammış fakat hissî bir yönü de varmış ki ölen kedisine yazdığı mersiyede bu mizah ve hissi tarafı hemen belli ediyor. Mersiyeler mahzun etmek içindir ama Meâlî hüzünlendirirken gülümsetir de;
Çıkdun elden nedelüm ansuzın eyvah pisi
Yandun ölüm odına derd-ile nâ-gâh pisi
Hasretâ şîr-i ecel buldı sana râh pisi
Nedelüm âh pisi neyleyelüm vah pisi
[Ansızın elden çıktın nedelim eyvah pisi
Derdinle yandın ölüm ateşinde vakitsiz kedi
Ah yazık, ecelin aslanı sana bir yol buldu kedi
Nedelim ah kedi, neyleyelim vah kedi]
Kanı ol bebr bakışlu kanı ol şîr-i zemân
Kanı ol vermeyen aslan-ile kaplana emân
Kanı ol olduğı evde komıyan hîç sıçan
Nedelüm âh pisi neyleyelüm vah pisi
[Hani o kaplan bakışlı, hani bu devrin aslanı
Hani o aslanla kaplana emniyet vermeyen
Hani o olduğu evde sıçan bırakmayan
Nedelim ah kedi, neyleyelim vah kedi]
Katı lağ-bâz-idi gâyet de eyü kişi-yidi
Gökde uçan kuşı avlamağ anun işi-yidi
Yedügi çörek-idi dible-yidi pişi-yidi
Nedelüm âh pisi neyleyelüm vah pisi
[Çok oyunbazdı, gayet de iyi biriydi
Gökte uçan kuşu avlamak onun işiydi
Çörek, dible ve pişi de yerdi
Nedelim ah kedi, neyleyelim vah kedi]
Gâh tesbîh geçürürdi gehî banlar-idi
Âhiret korkusını bilür-idi anlar-idi
bû 'alî görse zekâsını anun tanlar-idi
Nedelüm âh pisi neyleyelüm vah pisi
[Bazı tespih çekerdi, bazı tanrıya haykırırdı
Ahiret korkusunu bilir ve anlardı
Ebu Ali onun zekasını görse anlardı
Nedelim ah kedi, neyleyelim vah kedi]
Şîr-i merd-idi bahâdurdı yavuz gürbe-yidi
Yaşlu sanman anı genc-idi katı körpe-yidi
Bıyığı kıllarınun her biri bir harbe-yidi
Nedelüm âh pisi neyleyelüm vah pisi
[Mert bir aslandı, yiğitti, yavuz bir kediydi
Yaşlı sanmayın onu, gençti, çok körpeydi
Bıyık kıllarının her biri bir mızraktı
Nedelim ah kedi, neyleyelim vah kedi]
Cengde basar-idi kasd edicek şîr-i neri
Pençesi-yle tutar atar-idi evranı beri
Hîç kaçırmazdı yetişüb tutar-idi keleri
Nedelüm âh pisi neyleyelüm vah pisi
[Cenkte canına kasteden her erkek aslanı yenerdi
Evrani pençesiyle tutup beri atardı
Keleri hiç kaçırmaz, yetişip yakalardı
Nedelim ah kedi, neyleyelim vah kedi]
Görse boğardı barağı kovar-idi çakalı
Yolar-idi eline girse keçinün sakalı
Her ögünde yer-idi keklik-ile boz-bakalı
Nedelüm âh pisi neyleyelüm vah pisi
Ey meâlî anun öldügine kim ağlamaya
Acıyub hasret-ile cânını kim dağlamaya
Cûş edüb kanlu yaşı seyl oluban cağlamaya
Nedelüm âh pisi neyleyelüm vah pisi
Şimdiden-gerü sıçan duta bütün dünyâyı
Gemüre hegbeyi çuvâlı dele torvayı
İnlede yohsulı ve yohsul ede hem bayı
N'edelüm âh pisi neyleyelüm vah pisi