Gönderi

Türk Milliyetçiler Derneği iktidarın emrinde veya iktidara danışarak hareket eden bir sivil toplum kuruluşu değildi. Ülkeye demokrasinin geldiğine inanıyor ve serbest hareket ediyordu. İktidar derneğe para yardımında bulunmayı dahi teklif etmiş, fakat Atsız'ın itirazıyla bu teklif reddedilmişti. Olayın içinde bulunan Sami Yavrucuk şöyle anlatıyor: "1952'de Türk Milliyetçiler Derneği Ankara Şubesi Başkanı olarak ay başlarında kira borçlarını ödeme zorluğu çekiyordum. Bir vesile ile durumdan haberdar olan devrin Başbakan yardımcısı rahmetli Samet Ağaoğlu'nun makamına çağrılmış ve o günkü değerine göre 44.000 lira, bugünkü değeriyle yirmi beş milyar lira olan büyükçe bir yardım teklifi ile karşılaşmıştık. Bu parayı, makbuz karşılığı Başbakanlık veznesinden gidip ben alacaktım." Yavrucuk, dernek başkanı Karamağaralı ile konuşur ve büyüklere danışmaya karar verirler. İlk danışacakları isim Atsız'dır. Sait Bilgiç, Ali Yörük ve Sami Yavrucuk trenle İstanbul'a giderler ve Atsız'a danışırlar. Yavrucuk şöyle devam ediyor: "Atsız Hoca'nın evindeki görüşmelerde gündem; 'Başbakanlığın yardımı' maddesine gelince ben, becerimin meyvesini almak amacı ile durumu ballandırarak ve öğünerek onbeş-yirmi kişilik arkadaş grubuna anlattım. Sözümü bitirdiğim an Atsız Bey aynen "Sami Bey, Türk Milliyetçiliği'ni satmaya ne zaman karar verdiniz?" diye beni azarladı. Ve biz, 715 kuruşluk Ankara-İstanbul tren biletini almakta müşkülât çeken insanlar, o büyük miktardaki parayı almayı bile düşünmedik." (Yavrucuk; Körüklü-Yavan 2000: 105).
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.