Günlük dilde “Cinsellik yemek, içmek gibi bir ihtiyaçtır” ifadesi çok sık kullanılır. Oysa insan yemediği, içmediği için ölebilir ama bugüne kadar cinsel ilişkide bulunmadığı için ölen biri olmamıştır, aksine, cinsel ilişkiyle bulaşan hastalıklardan dolayı çok sıkıntı çekenler ve ölenler olmuştur. Bununla birlikte, kuşkusuz cinsellik çok özel ve güzel bir yaşantıdır. Aslında cinsellik sevdiğimiz ve tercih ettiğimiz partnerimizle paylaştığımız, kendimizi çok iyi hissettiğimiz bir deneyimdir. Ayrıca kişinin sevilme, beğenilme, ait olma gibi ihtiyaçlarını karşılaması için başvurduğu yöntemlerden birisidir. Yani cinsellik bir ihtiyaç değil, ihtiyaçlarımızı kârşılamak için uyguladığımız bir yöntemdir.
Hepimiz biliriz ki pis, çirkin, kötü şeylere dokunmak istemeyiz. Hatta bu tür şeylerle karşılaştığımızda ilk tepkimiz ellerimizi havaya kaldırmak ve geriye doğru çekmek olur. Dolayısıyla birisine dokunmak ve onun bize dokunmasına izin vermek, oldukça duygusal bir karar ve yaşantıdır. Kişi kendisine dokunulmasına izin verdiğinde ve diğeri de kendisine dokunulmasını uygun bulduğunda beğenildiğini, kadın /erkek olarak arzulandığını anlar, bir başkasıyla birlikte ve bütün olduğunu hisseder.