Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İstihbaratçı gözünde PKK ile etkin mücadele nasıl olmalı yada olmalıydı
Mesela koruculuk sistemini şöyle değerlendiririz: Sayılarının yetmiş bini aştığı ve bunlara bölge için azımsanmayacak bir ücret ödendiği bilinmektedir. Bölge halkından oldukları için genel nitelikleri, karşı koydukları PKK militanlarına denktir. Bölgeyi ve burada olanları onlar kadar iyi bilirler. Belki de militanları tek tek tanımaktadırlar. Ancak, kendileri dışında iki yüzbini aşkın güvenlik gücüne rağmen, PKK varlığını sürdürebiliyorsa , şu sonuçlara varırız: Güvenlik güçlerinin mücadele metodu yanlıştır Böyle bir durumda bir bölgenin tamamına bekçi dikmek ve koruyacağını sanmak akıl dışıdır. Strateji, bölgeyi korumak Değil , militanların yerini tesbit etmek mobil timlerle imha etmek olmalıydı. Böyle bir yol hem daha etkili hem de kıyaslanmayacak kadar ucuz olurdu. Varacağımız diğer bir sonuç, korucuların PKK'yı varlık ve geçim nedeni olarak gördükleri olurdu. Aralarında bir dayanışma olması gerekirdi ve bunların, bir karar aşamasında karşı güce katılmalarını beklerdik. Bir gazete olsaydık, başta ABD ve Avrupa ülkeleri olmak üzere, bütün ülkelerin PKK'yı kınadığını yazacağımıza şu soruyu sorardık: Öyleyse bir mucize ile mi karşı karşıyayız! Üç yüz hin kişinin imha etmek için uğraştığı ve bütün dünyanın kınadığı bu örgüt nasıl ayakta kalıyor? Bu hesabı yapıyor ve ABD yetkililerinin her gün tersini söylemesine rağmen "ABD ile PKK arasında çıkar uyuşması vardır. ABD PKK'yı desteklemektedir" diyoruz. Fazla ileri gitmek istemem. ABD Büyükelçisi'nin Çiller'i destekleyen sözlerini "BAKIN BİZ ÇİLLER'İ DESTEKLİYORUZ. YAKINDA BAŞINA BİR ŞEY GELİRSE BİZDEN BİLMEYİN" şeklinde yorumlasam kızarsınız. En iyisi, herkes gibi "Amerikalılar gene gaf yaptı" demek.
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.