Çocuklukta mutluluk başkaydı. O zamanlar mutluluk neredeyse sadece bir birikim meselesiydi; yeni tecrübeleri, yeni duyguları, işte o tür şeyleri, benliğin bir gün bittiğinde harikulade bir köşk haline gelecek iskeletine eklenen sayısız sırlı çini misali, alıp yerine koyma meselesiydi.
Ayrıca hayret, yani insanın kendi talihine inanası gelmeyecek kadar çok sevinçle dolması, o da mutlu olmanın büyük bir parçasıydı.
.