Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Toplumda köylü diye tabir edilen büyük bir kesim görgüsüzlükle itham ediliyor, lümpenlik iddiası atılıyor ortaya, bunlar şehirli zümreye ayak uyduramıyor deniliyor. Köylü denilen zümre ne olursa olsun çoluğuna çocuğuna Kur'ân öğretiyor. İyi kötü geleneği naklediyor. İyi de şehirli zümre neydi? Benim çocukluk yıllarımda bile bu zümre; geleneği kökten reddeden, yeni diye düşünülen her şeye kucak açan ve dolayısıyla geleceğe nakledeceği hiçbir şeyi olmayan insanlardan oluşuyordu... Görgü nedir? Görgü bir nakil işidir. Sen geçmişten aldığın bir şeyi geleceğe devredersin. Böyle bir devir yok. Çocuklarına bale dersi, piyano dersi aldırıyorlar, yabancı dil öğretiyorlar, “bonjur, bonsuvar" demeyi öğretiyorlar. Ziyafette hangi çatal, hangi bıçakla yemek yeneceğini öğretiyorlar. Ama hiçbir manevî, hiçbir dinî telkin yok. Ben buna görgü, bu insanlara da görgülü demekte zorlanıyorum. İşte bütün bu Batılılaşma modasının trajik bir maraz olarak ortalığı kemirdiği bir döneme denk düşüyor benim çocukluğum. Tam bir değer keşmekeşi içindeyiz...
·
884 görüntüleme
Yakuphan okurunun profil resmi
Köylü ve şehirlinin anlaşılır, makul bir yanı var. Köylü, köylülüğünü öğrendiği nakli bilgilerle idame ettirirken. Şehirli ise yaslandığı cihete, kendi ağırlığı ve yaslandığı yerin derinliği izin verdiği müddetçe derinleşiyor yahut ayakları yerden kesilebiliyor. Fakat şehirleşmiş köylünün hiçbir izahı yok. Ne o, ne bu. Ortada kara kuyu. Kültür katliamcısı... Kendinden de haberi yok, şehrin muhtevasına da, nakil gelen öğretiye de... Tam bir deney formu. Üretilen ilk bilgisayar gibi, ne bilgi ne sayar. Ahlakın, görgünün, saygı, sevgi akla gelebilecek bütün güzelliklerin kaybının olduğu yer. Ama şu da var ki, bu kaybedilmiş güzellikleri yine onlar, yani biraz ben yani biraz sen biraz da o bulacak. Çünkü cennette olan taş, cennet taşıdır. Bu topraklarda olan çirkinlik dahi elbet güzellikle neşrolunacaktır.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.