Gönderi

Annemi düşünüyorum, yalnız geçirdiği o uzun yılları... Bitmek bilmeyen kış gecelerini. Fırtınalı gençlik döneminde insan böyle bir şeyin var olabileceğini düşünmüyor bile. Yaş ilerledikçe bunun ne demek olduğunu anlıyoruz.Şimdi ben yalnızlık sözcüğünün ne anlama geldiğini biliyorum. Kedime her geçen gün daha fazla ihtiyaç duyuyorum. Annem hayatının büyük bir kısmını yalnız geçirdi. Önce yaşlı anne babasıyla yaşarken yalnızdı, sonra evlendi, yine yalnız kaldı. İnsanların içki içen doktorun karısına düşmanca davrandığı o şehirde yalnızdı. Pazar günleri futbol maçları üzerine yorum programları yayınlayan radyonun önünde horlayan kocasının yanında yalnızdı.Evde akşamları geç gelen kocasını beklerken yalnızdı,geceleri sarhoşların derin uykusuna dalmış kocasının yanındayken yalnızdı. Oğulları evden ayrılırken yalnızdı, annesi öldüğünde yalnızdı,kızı evlendiğinde yalnızdı. Büyük evinden çıkıp modern, küçük bir apartman dairesine taşındığında yalnızdı. Sessizliği seven biriydi, ama gün geldi üst kattaki çocukların gürültüsünden hoşlanır oldu. Sağır oldum, insanların söylediklerini duyamıyorum. Audica'da kulaklarıma işitme cihazı taktılar.Hâlâ duymuyorum. Normal aslında bu durum, çünkü bana bir şey söyleyen yok.
Sayfa 127Kitabı okudu
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.