Bazen okuduğumuz kitapların niteliğinden çok niceliğine odaklanıyoruz. Oysa ikisi de ayrı ayrı kıymetli. Hatta nitelik, niceliğe göre daha önemli bence. Ne kadar kitap okuduğumuzdan ziyade okuduğumuz kitapları nasıl anladığımıza, ne kadar anlamaya çalıştığımıza, nasıl yorumladığımıza ve o kitapları diğerlerinin nasıl anladığına ve yorumladığına odaklanmak bize daha çok şey katıyor. Özellikle de çok katmanlı, nitelikli kitaplar için bunun böyle olduğu ve bazılarının uzun bir aralıkla en az iki kere okunması gerektiği kanaatindeyim. Benim için bu kitaplar okuduklarım kadarıyla, şunlar:
Sırf güzel olduğu için bile iki kez okunması gereken kitaplar var. Ya da içeriği o kadar dolu ki tek sefer yetmez diye düşündüğüm kitaplar. Kitap listelemeye üşendim ama bu konuyla ilgili bir kitap var ve çok tatlı okumanızı öneririm. Uygulamada problem var sanırım kitap ismi ekleyemedim yazayım. "Kitapları kurtaran kedi" 😬😬😊
Evet, bazı kitapların da sırf güzel olduğu için iki kez okunması gerekiyor bence. Çok haklısınız. Kitapları Kurtaran Kedi'yi okuma listeme ekliyorum. Tavsiyeniz için teşekkürler😁🪻
Vay be, 4 kere okumak da çok iyiymiş👌🏼 Yabancı da birçok kez okunması gereken bir eser aslında, haklısınız. Her yaşta farklı detaylar yakalanabilir. Tabi siz Camus'yu çok seviyorsunuz sanırım, 14 kitabını okuduğunuza göre 😄