Gönderi

Yankılar: 12 Aralık 1975 tarihli birçok gazete Atsız'ın ölüm haberini veriyordu. Milliyet, Haber ve Cumhuriyet'te kısaca. "Gazeteci, yazar ve şair Nihal Atsız, dün akşam İstanbul'da hayata gözlerini yummuştur. 70 yaşında vefat eden Atsız, evli ve 2 çocuk babasıydı. Cenazesi yarın toprağa verilecektir." Ve arkadan eserlerinden birkaçı sayılıyordu (Akgöz 2016: 245246). Aynı tarihteki Ortadoğu gazetesinde ise genişçe bir haber vardı: "Atsız dün vefat etti-Türk Dünyası Büyük Bir Evlâdını Kaybetti”. Başlığın ardından haber şöyle devam ediyordu: "Türk milliyetçiliğinin büyük simalarından tarihçi, edebiyatçı, dilci, fikir, mücadele adamı Nihal Atsız dün hayata gözlerini yummuştur. Bostancı'daki evinde geçirdiği kalp krizi sonucu vefat eden Atsız 70 yaşında idi. Vefat haberi kısa zamanda duyulmuş ve büyük bir teessüre yol açmıştır. Bu arada çeşitli milliyetçi kuruluşlar ve kişiler yayınladıkları mesajlarla Atsız'ın vefatından dolayı duyulan üzüntüyü dile getirmişlerdir." Sonra da haberde, üç Türk milliyetçisinin sözleri yer alıyor. Başbakan Yardımcısı ve MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in sözleri şöyle: "Nihal Atsız Bey Türk milliyetçiliğine hizmet etmiş, millî duyguların gençlik arasında yayılmasına gayret göstermiş, milliyetçi Türkçü bir fikir adamımız ve yazarımız idi. Millî tarihimize ışık tutan birçok ilmî eserleri olduğu gibi gençliğe heyecan ve millî şuur aşılayan çok güzel millî romanları da çıkmıştır. 'Bozkurtların Ölümü, Bozkurtlar Diriliyor' bunların en başında yer alan ve âdeta millî klasikler arasında sayılan romanlardır. Erken denebilecek bir yaşta ve aniden vefatı bütün milliyetçileri yasa gark etmiştir. Cenabı Allah'tan mağfiret, geride kalan bütün Türk milliyetçilerine baş sağlığı dilerim, sağlık ve sabırlar temenni ederim." Prof. Dr. Hikmet Tanyu, "Nihal Atsız Bey hem ilim hayatımızın edebiyat ve tarih sahasında değerli bir uzman hem de kuvvetli milli romanları ile çok değerli eserler vermiş bir ülkücü idi."sözleriyle Atsız'ı değerlendirmişti. Doç. Dr. Haluk Karamağaralı ise Atsız'ın karakterine vurgu yapıyordu: "Nihal Bey, insanlık tarihinin belki de pek nadir yetiştirdiği idealistlerden biridir. Hiç eğilmedi. Ne rütbe, ne makam, ne para onu ilgilendirmedi. Onun yalnız davası vardır. Belki davasının gerçekleştiğini görmedi. Ama yine de idealist olarak mesut sayılabilir." (Akgöz 2016: 246-247'den). 13.12.1975 tarihli Bizim Anadolu gazetesinde de uzunca bir haber vardır: "Türklük büyük bir evlâdını kaybetti." "Nihal Atsız kendini bildiği günden son nefesine kadar ateşinin hiçbir zaman küllenmediği Büyük Türk Ülküsünün sarsılmaz temsilcisi olmuş, bu ülküyü savunmada kendini daima bir ordu gücünde bulmuştur." cümleleriyle devam eden haberde Atsız'ın eserleri sayıldıktan sonra İsa Yusuf Alptekin'in sözlerine yer verilir: "Nihal Atsız Beyin vefatını derin bir üzüntü ile öğrendim. Esir Türkler davasına çok değerli hizmetleri geçmiş, hayatını Türk milletinin lâyık olduğu şerefli mevkie ulaşması ülküsüne adamış bu büyük insanın kaybı Doğu Türkistanlıları derinden yaralamıştır. Hizmeti unutulmayacaktır." (Akgöz 2016: 249-250'den). 13 Aralık 1975 tarihli Orta Doğu gazetesinin başlığı şöyle: "Atsız toprağa veriliyor-Cenaze bugün ikindiden sonra Kadıköy Osmanağa Camiinden kaldırılacak!" Haber şu cümlelerle devam ediyor: “Ünü yurt sınırlarını aşan Türk fikir hayatının unutulmaz siması değerli şair, yazar, tarihçi, edebiyatçı ve sanat adamı Nihal Atsız'ın önceki gece geçirdiği bir rahatsızlık sonunda vefat etmesi büyük bir teessür uyandırmış, çeşitli kurumların başkanları, Başbakan Süleyman Demirel, MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş, MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Bakanlar, Müsteşarlar, Genel Müdürler ve çok sayıda yerli ve yabancı yazar ve gazeteci Atsız ailesine telgraf çekerek başsağlığı dileğinde bulunmuşlardır. İstanbul'daki çeşitli kurumların öğretim üyeleri, başkan ve genel sekreterleri de yayınladıkları bildirilerle Atsız'ın vefatından duydukları derin üzüntüyü belirtmişler ve başsağlığı dileklerinde bulunmuşlardır. Merkezi İstanbul'da bulunan 14 sendika, 8 öğrenci kuruluşu, çeşitli dernek ve diğer müesseselerin başkanları da Atsız'ın vefatından duydukları büyük üzüntüyü dile getirmişlerdir." (Akgöz 2016: 250-251'den). 13 Aralık 1975 tarihli Orta Doğu ve Hergün gazetelerinde, Atsız'ın ölümü üzerine üzüntülerini belirten ve açıklamalarda bulunan bilim ve kültür adamlarının demeçlerine de yer verilmiştir: İsa Yusuf Alptekin, Doç. Dr. Mehmet Eröz, Doç. Dr. Necmettin Hacıeminoğlu, Doç. Dr. Necmettin Sefercioğlu, Orhan Şaik Gökyay, Avukat Sait Bilgiç, Doç. Dr. Mustafa Kafalı, Doç. Dr. Gülçin Çandarlıoğlu, Prof. Dr. Şükrü Elçin, Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu, şair Gültekin Samanoğlu, İlhan Darendelioğlu, yayıncı Burhan Şener, Prof. Dr. Faruk K. Timurtaş, Doç. Dr. Erol Güngör, Prof. Dr. Hikmet Tanyu, Doç. Dr. Halûk Karamağaralı (Akgöz 2016: 251-259'dan). Hacıeminoğlu'nun açıklaması, Atsız'ın tesiri üzerinde duruyor: "Türk milliyetçiliği 70 yıllık ulu çınarını kaybetti... Atsız Hoca Ziya Gökalp'in tutuşturduğu Türkçülük hareketini CHP'nin en baskılı devrinde bile büyük bir cesaretle devam ettiren üç beş yiğitten biriydi... Bugün 50 yaşın altındaki bütün Türk milliyetçileri Atsız Bey'in burcu burcu kokan eserleriyle beslenmişlerdir... Mütevazı idi, dostlarına, arkadaşlarına karşı vefalı idi. Çalışkandı. Hayatının hiçbir dönemini boşuna harcamadı. Üniversite ve ilim adamları ona 70. yaş günü armağanı olarak bir kitap hazırlamıştık. Ne yazık ki o kitabın baskısı bitmediği için bu kitabı göremeden gitti. Bu kitabı onun sağlığında basamadığımız için üzgünüz." Gökyay'ın şu cümlesi, Atsız'ın gücünü anlatır: "Nihal Atsız kendini bildiği günden son nefesine kadar ateşini hiçbir an küllemediği büyük Türklük ülküsünün sarsılmaz temsilcisi olmuş, bu ülküyü savunmada kendini daima bir ordu gücünde bulmuştur." Mustafa Kafalı'nın değerlendirmesi şöyle: "Bütün bir ömrünü mücadele adamı olarak geçiren Atsız Hoca hem edebiyatçı, hem tarihçi, hem de fikir adamı idi. Birçok Türk milliyetçisinin yetişmesinde hakikaten bir hoca vazifesi görmüştür. Her şeyin üzerinde davasının Atsız'ıydı. Ayrıca bir fazilet mücahidiydi." Şükrü Elçin şunları söylüyor: "Nihal Atsız, Fuat Köprülü ve Zeki Velidi Togan'dan edebiyat ve tarih şuuru kazanmış Türkçü ve milliyetçi bir yazardı. Tek parti devrinin reva gördüğü zulümlere boyun eğmeden Türkçülük ve milliyetçilik şuurunu yeni nesillere aşılamış, karakter örneği bir tarih ve edebiyat adamı idi." İbrahim Kafesoğlu: "Türk milliyetçiliğinin fikir ve ahlâk cephelerinde derin bir boşluk bırakarak fani hayata veda eden Nihal Atsız, ülkücü gençliğin kalbinde ebediyen yaşayacaktır. O, millet davasında sağlam düşünce ve çelik iradenin timsaliydi. Doğru bildiğini hayatı boyunca söyledi, yazdı, yaydı ve milliyete gençliğin gönlünde sarsılmaz bir taht kurdu. Milliyetçiliği kadrolayan Ziya Gökalp'tan sonra bu düşünceyi gençliğin ruhuna sindirmek için bütün ömrünü vakfeden fikir ve ahlâk kahramanı büyük Nihal Atsız'ı derin saygımla selâmlıyorum." Darendelioğlu, Atsız'ın komünizmle mücadelesine vurgu yapar: "Bizim neslin arasında, komünizmin Türk milleti için büyük bir tehlike olduğuna inanmış, Türklük şuuru ile yetişmiş olanlar arasında, tanınmış ve tanınmamış herkesin üzerinde Atsız Beğin büyük bir hissesi vardır."
·
125 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.