Edison’la tanışmamız benim için akıldan çıkma yacak bir hadiseydi. Yaşamının başında kendisine hiç fırsat tanınmamış, hiç bilimsel eğitim görmemiş biri nin bunca iş başarmış olması beni hayran bırakmıştı.
Oysa ben bir düzine dil öğrenmiş, edebiyat ve sanatla ilgilenmiş, en güzel yıllarımı kütüphanelerde geçir miş, elime ne geçse; Nevvton’ın “Principia”sından, Paul de Kock romanlarına kadar okumuştum ve ha yatımın çoğunu çarçur ettiğimi düşünüyordum. Ama bunun yapabileceğim en iyi şey olduğunu anlamam çok uzun sürmedi.
--