hem öyle olsun hem böyle...
saçımız kurumasın
yosun tutmasın burnumuzun deliği...
inip batıp denizi deşerken martılar
dalgalarda kraterler açılsın
balıklar düşsün göğe
yer yarılsın bir kavanoz gibi çatlasın
yalnızlıktan usanan volkan...
hem öyle olsun hem böyle...
kirpiklerimiz kavuşmasın ister bazı şiirler
kimi yalnızlığın seğirtir peşinden
çamur götürür düştüğü meyveye
ham düşürür dalından
olmamış bir çocuğun
kopması gibi anasından...
hem öyle olsun hem böyle...
saati bulan takmamışken koluna daha
vebadan ölenler sayılıyken
bir elin kalan parmakları kadar
uykuyu bölen düşünmenin
gözüne çomak soksun felek
iki de bir tatlı uykudan uyanmak
çok zor namussuzum...