Yağmur durur ama saçaklardan ve ağaç dallarından damlamaya devam eden taneleri kalır. Hiç kimse bıçakla kesilmiş gibi terk edemez bu dünyayı. Bir insanın tam manasıyla ölmesi için onu
hatırlayan hiç kimsenin kalmamasi gerekir.
Bu memlekette milyonlarca ölü yaşıyor bu hesapla bakarsak. Kimsenin umurunda olmayan insanlar.
Ateşböcekleri gibi, görünmek için
karanlığa muhtaçlar. Belki bir gece nezarethaneleri andıran demir parmaklıklı zemin katlardan çıkarlar ve ışıltılı bir mezarlık mahallesi kurarlar. Sonra da silahlanıp gelirler ortalığın anasını sikerler.
Herkesi öldürürler. Herkes öldüğü için de herkes
unutulmuş olur. Böylece eşitlik sağlanmış olur.
Bir Tanrı varsa eğer o gece kendini de bağışlamak zorunda kalır.