Neşe içinde, makinist Münevver Hanım’ı uyarıyor; “Aman bizi çabuk götürme. Yavaş yavaş, saatte iki üç kilometre hızla gitsek yeter!” diyorlardı.
Bazen göl üzerinde güneş batarken Münevver Hanım, “Günbatımı durağı!” diye bağırıp, treni durduruveriyordu.