Ölümden sonraki yaşama, alın yazısına, kadere, şansa ya da pozitif düşüncenin gücüne inanmıyordu. İnsanların hak ettiğini bulduğuna, olan her şeyin bir nedeni olduğuna ( ne gibi bir nedeni olabilirdi ki?) ya da doğaüstü güçlerin insan yaşamındaki her şeyi etkilediğine de inanmıyordu. Bütün bu saçmalıklardan sonra geriye kalan neydi? İçine doğduğumuz koşulların rastlantısallığı, donatıldığımız genlerimiz, kendimize işkence etme ya da kendimizi zorlama konusundaki farklı istek seviyelerimiz ve karşımıza bir fırsat çıktığında bunu anlayacak zeka seviyesinde olmamız. Tabii çıkarsa.