Gönderi

İnsan bir kenara bırakılıp sadece hayvanlar ele alınsaydı, evrim kuramı bazı insanlarca bu kadar büyük bir itiraz gösterilmeksizin kabul edilebilirdi, fakat halkın zihninde Darwinizm insanların maymun soyundan geldiği hipoteziyle özdeşleşmişti. Bu da insan gururunu neredeyse Kopernik'in yeryüzünün evrenin merkezinde olmadığı doktrini kadar zedeliyordu. Geleneksel ilahiyat, doğal olarak daima insan türünü yüceltmiştir; eğer ilahiyat maymunlar ya da Venüslüler tarafından yaratılmış olsaydı hiç şüphesiz ki böyle bir niteliğe sahip olmazdı. Bu şekilde insanlar, dini savunduklarını zannederek, kendi özsaygılarını korumayı başarabilmiştir. Üstelik insanların ruhu olduğunu da biliyoruz, oysa maymunların yoktur. Eğer maymun kademeli olarak gelişip insana dönüştüyse, o zaman insan hangi aşamada bir ruha sahip olabilmişti? Bu problem aslında, bir fetüsün tam olarak hangi evrede bir ruha sahip olduğu probleminden daha zor değildir, fakat yeni açmazlar daima eskilerinden daha kötü görünür, keza eskilere artık aşina olunduğundan, onlar o kadar da acı verici gelmezler. Eğer açmazdan kaçınmak için maymunların da ruhları olduğunda karar kılarsak, o zaman da tek hücrelilerin de ruhları olduğu görüşüne doğru sürükleniriz ve tek hücrelileri ruhtan mahrum bırakacaksak, o zaman da eğer bizler evrimciysek neredeyse insanları da ruhtan mahrum etmeye mecbur kalırız. Bu açmazların hepsi Darwin karşıtlarınca hemen bariz şekilde görülmüş ve ne şaşırtıcıdır ki ona eskiye kıyasla daha şiddetli bir muhalefet yapılmamıştı.
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.