Aslına bakılırsa, Türkiye'deki sol düşüncenin teorik-ideolojik geri planında, Stalinizmle Atatürkçülüğün melezlenmiş bir versiyonu vardı. Dolayısıyla, ideolojik ve teorik referanslar olarak, gerçek sosyalist düşüncenin kaynağına inmek söz konusu değildi. Şüphesiz bütün bu dönem boyunca, yukarıda sözünü ettiğimiz genel ve hakim çizgi dışında olan aydınlar elbette vardı. Ama bu kesimin sayısal cılızlığı, ideolojik etkinliğini doğal olarak etkisizleştirmiştir.