Kalbin edebi, niyette ihlâs ve samimiyettir. Bunların sonucu, Allah için sevmek, Allah için vermek, Allah için yermek ve Allah için menetmektir. Bu hal, imanın en yüksek zirvesidir ve kâmil insan olmanın alametidir. O, Allah Teâlâ'nın sevdiği kullarına bir hediyesidir. Büyükler, bu ahlâkın ihsan mertebesi olduğunu ve onun vücuda ancak zâtî zikir sayesinde yerleşeceğini belirtiyorlar. Zātī zikir; her yerde, her işte, her halde kalp, ruh, sır ve diğer latifelerle Allah Teâlâ'yı zikretmekten ibarettir.