Gönderi

Gerekli dua ve ayetleri unutmasına rağmen yirmi beş yıl köpekler Mevlut'u hiç korkutmamışlardı. Ama şu son iki yılda Mevlut onlardan yeniden korkmaya başlamıştı. Onlar da bunu fark ediyor, Mevlut'a havlıyor, onu sıkıştırıyorlardı. Acaba ne yapmalıydı? "MESELE DUA, AYET DEĞİL, NİYETTİR" dedi Efendi Hazretleri. "Bozacı, sen son zamanlarda milletin rahatını kaçıracak bir şey yaptın mı?" "Yapmadım," dedi Mevlut. Elektrik tahsil işine bulaştığını söylemedi. "Belki yapmışsındır da farkında değilsindir," dedi Efendi Hazretleri. "Köpekler bizden olmayanı sezer, anlar. Onlarda bu haslet Allah vergisidir. Bu yüzden Avrupalıları taklit etmek isteyenler köpeklerden korkar. Osmanlı'nın belkemiği Yeniçerileri katlederek Batılılar'a bizi ezdiren II. Mahmut İstanbul'un köpeklerini de katletmiş, öldüremediklerini Hayırsızada'ya sürgün etmişti. İstanbullular aralarında dilekçe imzalayıp köpeklerini sokaklara geri istediler. Mütareke yıllarında İstanbul işgal altındayken, İngilizler Fransızlar rahat etsin diye köpekler gene katledildi. İstanbul'un güzel halkı köpeklerini gene geri istedi. Bütün bu tecrübeyle artık köpekler kim kendilerine dost, kim düşman, derinden sezerler."
Sayfa 369 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
·
465 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.