Kendisinde şerîat, tarikat ve hakikat kemali bulmuştur. Yani onun sözleri güzel ve ahlâkı güzel olmuştur. Zira o kamil: «Şeriat sözlerim, tarîkat fiillerim, hakikat hâllerim,>>
hadis-i şerifine uymuştur. Şu hâlde her kimde ki, bu üç alâmet hâsıldır; O, mü'min, arif ve kâmildir. Eğer ikisi bulunursa, mü'min ve âriftir. Eğer biri bulunursa, mü'min ve gâfildir. Eğer hiç biri bulunmazsa, cáhil ve kâhildir. Bütün âlem, bir tek şahıs farzolunmuştur. Bu insân-ı kâmil, onun nûrlu kalbi bulunmuştur.