Gönderi

Amelî konularda olduğu gibi, nazarî konularda icma'ın, yakînî yolla gerçekleşemediği anlaşılmaktadır. Zîrâ herhangi bir asırdaki herhangi bir mes'elede icmâ; ancak o asır bizim bakımımızdan mahdûd olursa ve yine o asırda bulunan bütün ilim adamları bizim tarafımızdan bilinirse -şahıslarını ve sayılarının bilinmesini kastediyorum- ve o mes'elede her birinin görüşleri tevatür yolu ile bize nakledilebilirse, mümkün olur. Bunun yanı sıra o zamanda mevcûd olan bütün bilginlerin, şeriatta zahir ve bâtın diye bir şey olmadığı ve her mes'eledeki bilginin hiç kimseden gizlenmemesi gerektiği ve şeriatı bilmek konusunda bütün insanların yolunun (metodunun) aynı olduğu (hususu üzerinde) ittifak etmiş bulundukları bizim bakımımızdan doğrulanmalıdır.
·
58 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.