Gönderi

66 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 2 hours
Jouska'yı tanımak ve Mustafa Yalınayak'ın zihninin odalarında gezmek, düşüncelerin ve duyguların karmaşık bir labirentte dolaşması gibiydi. Zaten mevcut koşullar mevzubahisken yaşamak kolay değildi. Bir de zihnin derinliklerine dalınca çıkmaz sokağa toslamak kaçınılmazdı. Ne demişti sevgili yazarımız Muhsin Demir; " Kafamın içi barut, kafamın içi cam kesiği, kafamın içi yüksek doz, kafamın içi intihar. Dikkat et dağınıktır biraz. Beni öldürmeye yetecek kadarını toparlayabildim yalnızca. " Kafamızın içi barut, bulunduğumuz çağ güzel olanı maalesef ki tüketmekle meşhur... Bu doyumsuzluk içsel huzur ve anlam arayışına dengeli bir yaklaşım sergilememize engel oluyor. Hatta vicdanların bile körelmesine yol açıyor. Daha da derin düşünecek olursak yüzeysel bilgiler ile yetinmek, bazı şeyleri sorgulamamak kapsamlı bir şekilde düşünmenin önüne geçebiliyor. Bu nedenle yazarımızın anlatımını etkileyici buldum. Derin düşüncelerle ördüğü anlatımı insanın iç dünyasını net bir şekilde tasvir ediyordu. Sadece insanın kendiyle olan mücadelesini değil, insanın insanla olan mücadelesini de konu alıyordu. Sayfa sayısı az olmasına rağmen kitabımız oldukça akıcı ve edebi yönden zengindi. Psikolojik açıdan baskın gibi gözükse de sosyolojik bir yanı olduğu da aşikârdı. Günümüz gerçeklerini âdeta bir tokat gibi yüzümüze çarpıyordu. Tabi anlayana... Karakterlere ve olaylara detaylı değinmeyeceğim. Çünkü okuyucu dostlarımızın birçoğu incelemesini o yönde ele aldı. Bense okuduktan sonra oluşan düşüncelerimi sizlere aktarmak istedim. Okurken hem karakter ile bütünleşip hem de kendi içsel yolculuğunuzu takip etmeyi seviyorsanız tavsiyemdir. Düşündürücü bir deneyim yaşayacağınızı garanti ederim.
Bir Delinin Akıl Defteri
Bir Delinin Akıl DefteriMuhsin Demir · Od Kitap · 202411 okunma
·
128 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.