Ünlü akademisyen Mustafa Yalınayak.. İki ay kaldığı akıl hastanesinden taburcu edildikten bir hafta sonra
deniz kenarında bir bankta ölü bulunur.. Okurken öyle bir allak bullak ediyorki ki deli kim sorusunun cevabını veremedim..
akıl hastanesindekiler mi dışardakiler mi..
öğrenilmiş şekilde otomata mı bağlanmalı yoksa alışılmışın dışına çıkıp özgün mü olmalı.. bir tecavüzcü deli olamayabilirken
tüm mal varlığından vazgeçmek için deli mi olmalı..
Hayatı, aşkı, acıyı, yalnızlığı, hüznü, yaşamın gayesini ve gereklerini sorgulayan, süzgeçten geçiren ve gözlemlerini okuyucuya aktaran bir eser. Yalnızlığın ve babasızlığın acıtan yönünü hissettiren satırlar ise ayrı bir düşündürücü.
Anlatıyı gözünüzün önünde yaşıyormuşçasına detaylı tasvirler yer alıyor.
Anlaşılır, akıcı ve birazcık da melankolik bir kalem.
Novella deyince ilk aklıma gelen ve bana okumayı sevdiren yazarlardan Zweig tarzı bir eser.