Gönderi

“Biz de güzel yemeklere veda ettik. Sadrazam iken bile halkın yediği kara vesika ekmeğini yerdik. Bir gün iaşe nazırı İsmail Hakkı Paşa evimize gelmişti. Sadrazamın evinde çamur gibi ekmek yendiğini görünce bizim şoförü yanına çağırmış ve ertesi günü kendisini görmesini istemiş. Şoföre ertesi günü bir torba beyaz ekmek verip eve yollamıştı. Doğrusu ben ve Paşamın annesi pek memnun olmuştuk. Akşam eve geldiğinde sofraya oturduk. Beyaz ekmeği görünce, en küçük dilimleri bile topladı ve şoförü çağırıp şu emri verdi:’Bunları İsmail Hakkı Paşa’ya götür ve selamımı söyle. Biz, her gün vesika ile ekmeğimizi mahallemizin fırınından alıyoruz. Bu ekmeğe ihtiyacımız yok. O sırada annesi hastaydı ve biraz ayırmasını istemiştim. Kesin bir dille:’ o ölürse ben de ölürüm ama, herkesin ihtiyar annesi var, onlar ne yiyorsa benim annem de onu yiyecektir demişti.
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.