arkadaş, şuna da bi' uyanayım artık ya...
"sensiz yaşayamam" ne demek?
la mümkün mü bu?
ya böyle şahsiyetsizliği, aşikâr bir yalanı söyleyebilenin iki cesur sebebi vardır bence...
bir
yalan götüne karargâh kurmuştur, tıbbın kendisine koyduğu teşhis; mitomanidir.
iki
söylediği yalanın muhatabının akıla saygı duymuyordur.
ikisi de ihtimal, ikincisi intihar.
neşet ertaş'ın "kaşlarının karasına" türküsünde,
ağlamak normal değil mi?
demiş ki garip "bir hatıra ver bana, zilfün telinden yarim..."
hakikaten, tüm samimiyetimle soruyorum
bu çaresiz kendime...
bir
"oturmaya mı geldik?"
iki
"biz biliyoruz da mı oynuyoruz?"
ikisi de evet, ikincisi hayat.
bak yaşım oldu 46, kafam zaten 46
sana bir deli sırrı vereyim ister misin?
yanında yörende gördüğün tertemiz insanlar, kendi günahlarını, sende temize çektiği için böylesine kirli görünmektesin.
iki ihtimalin var artık felaket arkadaşım...
bir
çıkış bulamayacak, tıkanacaksın.
iki
baba evine gidip sabunla yıkacaksın.
ikisi de sıcak, ikincisi kucak.
Sayfa 29 - celil nalçakan