Gönderi

Postyapısalcı ve postmodern felsefeler başta olmak üzere, özellikle çağdaş fark veya farklılık düşüncesi söz konusu olduğunda akla gelen en önemli isimlerden birisi de kuşkusuz Jacques Derrida'dır. Öyle görünüyor ki, Derrida'yı bu bağlamda önemli kılan boyut, soyut ve kurgusal varlık ve hakikat anlayışlarının sağlamış olduğu hakikat konformizmini veya başka bir deyişle epistemik konforu, geliştirmiş olduğu metin okuma pratiği veya düşünme stratejisine bağlı olarak son derece dikkatli ve ihtimamlı bir düşünme biçimi içerisinde dağıtmak suretiyle, hem farklı düşünme ve felsefe yapma pratiklerine kapı aralaması hem de monolitik karakterdeki metafiziklerin fark veya farklılığa yönelik körlüklerini deşifre etmesidir. Kanaatimizce dekonstrüksiyonu "birden fazla dil", "ötekinin gelişine açıklık", "sınırda felsefe yapmak" ve "adalet" ile ilişkilendiren Derrida'nın nasıl bir düşünme pratiğine sahip olduğunun anlaşılması, bir yandan epistemik yollarla kuşatılması mümkün olmayan bir hakikat anlayışına sadık bir düşünme pratiğinin nasıllığının, diğer yandan da böyle bir düşünme pratiğinin ötekine veya farka yönelik nasıl bir etik-politik düşünüm sergileyeceğinin anlaşılmasına bağlıdır.
Sayfa 13 - Ketebe Yay. 1. Baskı: Mart 2020
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.