Gönderi

Toparlayacak olursak; şeriatta hatâ iki kısımdır: (Birincisi), hatanın gerçekleştiği konuda nazar ehlinden olan (araştırmacının) mâzur sayıldığı hatadır. Nitekim usta bir hekim Tıp san'atını (icra) ederken ve mahâretli bir hâkim, verdiği hükümde hata ederse, mâzur karşılanır. Ama bu konuların ehli olmayanlar (aynı hususlarda) hata edecek olurlarsa mâzur sayılmazlar. (İkincisi) de hiç kimsenin ma'zûr sayılamayacağı hatâdır. Dahası şeriatın ilkelerinde (hatâ) vâki olursa bu, küfürdür. İlke olmayan hususlarda (hatâ) vâki olursa bu, bid'attır. Bu tür hatâ: her çeşit delîl (getirme) yöntemleri ile bilinebilen konulardaki hatâdır. Bu bakımdan o şeyin bilinmesi herkes için mümkün olur. Bu, Allah Tebâreke ve Teâlâ'yı, peygamberlikleri, uhrevî mutluluğu ve mutsuzluğu kabul etmek gibi (konular)dır.
Sayfa 111Kitabı okudu
·
39 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.