Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"İnkılâp, eskiyi, kötüyü, çirkini birden yıkıp, yerine yeniyi, iyiyi, güzeli koymaktır. Islahat, eski ile yeniyi, kötü ile iyiyi, çir- kin ile güzeli, yan yana yaşatmaktır. Dünküler, Cumhuriyet'e kadar neye teşebbüs ettilerse, hamle, hadise namına ne yaptılarsa ıslahat [yenileşme] tarifinin sınırlarını aşamadılar. Ne kadar çabaladılarsa, bu girdaptan dışarı çıkamadılar. Yaptıkları her şey bozuldu, çürüdü ve çöktü. Çünkü yarım tedbirlerle mevcudu yaşatmak istediler. Enerjik hareket yapamadılar. Çünkü tek kaldılar. Çünkü zümrelere ve şahsî menfaatlere dayandılar. Şeriattan korktular, padişahtan çekindiler ve kendilerini düşündüler. Bu sebeple milleti feda ettiler. Ne Nizamı Cedit, ne Tanzimat, ne Islahat Fermanı, ne Birinci, ne İkinci Meşrutiyet, hiçbiri, bir inkılâp [devrim] ifade etmedi. Kanunun yanında fetva yaşadı. Medenî mahkemenin arkasında şer'i mahkeme sırıttı. Adalet savurdular, haksızlık biçtiler, faziletten bahsettiler, rezalete misal oldular, sulh diye haykırdılar, harpten başlarını kaldıramadılar, siyaset göstermek istediler, hamakat numunesi oldular. Demokrasiden dem vurdular, daima aristokrat yaşadılar. Velhasıl, manasız, gülünç ve hain ıslahatçı [yenilikçi) zümrelerden bu memleket çok çekti. Akacak kanı, dökülecek gözyaşı, verilecek tuz parası ve harcanacak evladı kalmadı..."
·
108 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.