Gönderi

Sanırım pratik amaçlar sebebiyle "fantezi" hastanın inandığı şeydir, "gerçeklik" ise analistin inandığı şey. Bir insan kendisi de analiz edilmediği müddetçe onun onanmış bir analist olmasına izin verilmez ve bu süreçte kişinin gerçekliğin ne olduğuna dair resmi görüşü benimsemesi beklenir. Sırası geldiğinde bu gerçeklik anlayışını hastalarına da aktarabilirlerse, onların bu gerçeklik görüşü en sonunda üstün gelecektir ya da en azından böyle olacağı umut edilebilir. Metafiziksel ince farklara girmeden, gerçekliğin genel olarak kabul gören bir şey olduğu, öte yandan fantezinin yalnızca tek bir birey ya da bir grup birey tarafından inanılan bir şey olduğu söylenebilir. Bu, elbette ki sıkı sıkıya bağlı kalınacak bir tanım olamaz çünkü öyle olsaydı örneğin Kopernik'in görüşleri yaşadığı dönemde tamamen bir fantezi sayılır, Newton'un döneminde ise gerçeklik olarak kabul edilirdi. Ancak bazı görüşler vardır ki bunlar sadece onları benimsemiş olanların bireysel arzuları üzerinde kurulmuş olup, evrensel olarak kabul edilen temeller üzerine kurulmamış olurlar.
Sayfa 173Kitabı okudu
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.