Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sûfi taifesinin efendisi, tarikat ve hakikat erbabının imamı Cüneyd-i Bağdâdî [kuddise sirruh] şöyle demiştir: "Resûlullah'ın (sallallahu 'aleyhi ve sellem) izinden gidenlerin yolları dışında, tüm yollar kapalıdır" Yine şöyle buyurmuştur: "Kim Kur'an'ın çizdiği sınırları korumaz ve hadisleri bilmezse bu işte (dinde) yol gösterici olamaz. Çünkü bizim bu yolumuz, Kitap ve sünnete bağlılıktan ibarettir." Serî es-Sakati [kuddise sirruh] şöyle demiştir: "Tasavvuf, şu üç manayı içine alan bir isimdir. a) Marifetinin nuru, verâsının nurunu söndürmez. b) Kitab ve sünnetin zâhirine muhalif olacak şekilde, ilm-i bâtından bir söz ile konuşmaz. c) Kerametler onu, Allah'ın mahrem sırlarını açıklamaya sevk et- mez." Bir gün Bayezid-i Bistamî [kuddise sirruh] arkadaşlarına, "Haydi, kalkın şu velilikle meşhur olan adama gidip bir bakalım" dedi. Bu adam insanların kendisini ziyaret ettiği, zühdüyle meşhur biriydi. Biz yola çıkıp yürümeye başladık. O zat da evinden çıkmış mescide gidiyordu. Yolda gider- ken kıble tarafına tükürdü. Bunu gören Bayezid-i Bistamî [kuddise sirruh] selam bile vermeden hemen oradan ayrıldı ve şöyle buyurdu: "Bu adam Resûlullah'ın [sallallahu 'aleyhi ve sellem) edeplerini koruma hususunda güvenilir bir kimse değilken, iddia ettiği şeyde nasıl güvenilir olabilir." Yine şöyle buyurmuşlardır: "Eğer kendisine kerametler verilmiş, havada bağdaş kurmuş oturan bir adam görürseniz, bu sizi hemen aldatmasın. Önce onun emir ve yasaklar hususundaki tutumlarına, dinin koyduğu sınırları koruyup korumadığına ve şeriatın hükümlerini yerine getirip getirmediğine bakın." Ebû Süleyman ed-Dârânî [kuddise sirruh] şöyle demiştir: "Çoğu zaman sûfilere gelen (ilham türü) şeyler günlerce kalbimi meşgul ederdi de, iki adil şahit olan Kur'an ve sünnetle tartmadan onların kalbime girmesine izin vermezdim."
Sayfa 41
·
113 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.