Diyorum ya bir anda oluyor her şey.
Ürkek bir korku başlıyor önce, ellerim titriyor,
Kan terliyorum,
Sağa eğilip, sola devriliyorum.
Tedirgin bir ruh haliyle her şeyi kaçırıyorum diye koşmaya çalışıyorum.
Dışarısı çok hareketli, heyecanlı ve öfkeli.
Büyüdükçe bende bütün herkese benziyorum
İstesem de, istemesem de.
Eziliyorum
Sıkışıyorum
Kapana kısılıyorum
Yere çakılıp, çamurda çırpınıyorum.
_Yemek masası gibiyim_
Benim sırtımda yemek yiyorlar. Ağır bir tencere taşıyorum, su bardakları ve çatallar. Peçeteler kaşındırıyor sırtımı, biri bardakta ki suyu döküyor üstüme, biri elinde ki çatalla çiziyor yüzümü, tabakları sertçe indiriyorlar üstüme.
Çok geçmeden yemek bitiyor, sırtımda ki tüm yük yok oluyor. Işık kapanıyor ve kapı çarpıyor.
Ben bir mutfak masası gibiyim
Mutfak masası gibi terk edildim
Mutfak masası gibi ezildim.
Gelecek sefer mutfak masasının da önüne yemek koyar, hal hatır sorup, sırtını kaşırsanız sevinirim.
Hepimiz her sohbeti dinleyen mutfak masası gibiyiz!
Andırıyoruz....
Yağmur ERDEM