Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bay Ölüm ile uzun süre aynı pansiyonda kalmak kafa karıştırıcı; özellikle de ölümle yaşam arasında tercih yapmakta zorlanan benim gibi insanlar yönünden. Üstelik adam kimliğini de inkâr ediyor. Sözümona sıradan bir mirasyedi olduğu savında. Sürekli siyah kıyafetler giymesinin, ölüm meleği ya da şeytan gibi bir şey olmasıyla uzaktan yakından alakası yokmuş, sevdiği tek renk siyahsa ne yapsınmış yani? Ayrıca ne güzel kir de göstermiyormuş siyah, daha zayıf bir görünüm veriyormuş ona. “Hayal gücünüze hayranım ama unutmayın ki bu her zaman haklı olduğunuz, isabetli tahminlerde bulunabileceğiniz anlamına da gelmez elbette,” diyor bana. Arada bir kısa süreli kent dışı seyahatlere çıkmamı, pansiyon dışından yeni insanlarla tanışmamı, birkaç farklı hobi edinmemi, kısacası yaşama alanımı genişletmemi, kendimi, duygularımı bu yollarla yenilememi öneriyor babacan tavırlarla. “Kusura bakmayın ama sizin ruhunuz kararmış hatta kokuşmuş azizim,” diyor. Oysa ben onun kim olduğundan adım gibi eminim. Etrafımda ustaca dans ediyor, çemberi köpekbalıkları gibi giderek daraltıyor. Gerilimi sinsice artırıyor. Ondan kaçsam mı yoksa soluğumu tutup kendimi onun karanlık koynuna mı teslim etsem bilemiyorum, karar veremiyorum. Acaba benim açımdan hangisi daha mantıklı?
··
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.