Şövalye, emekliye ayrıldığını bildiren Valilik tebligatını üst
üste üç kez, dikkatle okudu. Yine de okuduklarını doğru anladı-
ğına inanmakta zorlandı. Acaba kâbus mu görüyorum? diye başı-
na gelen felaketin gerçekliğinden içtenlikle şüphelendi. Kendini
canı yanacak derecede üst üste birkaç defa çimdikledi. Sonucun
değişmediğini görünce derin bir karamsarlığa kapıldı. Doğrusu
böyle bir şey beklemiyordu. Henüz genç sayılırdı. Önünde muh-
temelen otuz küsur yıllık bir gelecek uzanıyordu. Bunun en azın-
dan ilk on yıllık diliminde mesleğini başarıyla icra etmeyi rahat-
lıkla sürdürebilirdi ama en büyük mülki amir ya da onu yoldan
çıkaran danışmanları pek de böyle düşünmüyordu anlaşılan.