"Belki de hayatı yeknesaklıktan kurtarıp biraz güzelleştiren ve heyecan katan bu tatsız sürprizlerdi. Onlar sayesinde dost düşman, iyi kötü, güzel çirkin arasındaki gelgitleri daha net fark edebiliyoruz. Bu sürprizler bizi bazen yaralayabilir ama yaraların kızıllığından güzel güller de açabilir. Yaralanmak, rüya görmek, hayal kurmak, hissetmek, düşünmek, sevmek, dokunmak, ayrılmak, hasret ateşiyle yanmak demek. Bazı yaralar var ki, bizi alışkanlıkların yeknesak prangalarından kurtarır. Hayatı alışkanlıklar yığını haline düşmekten bu yaralar sayesinde kurtarırız büyük ölçüde. Alışmamak için uyanık olmak gerek. Uyanık kalmak ise yaşamdaki hiçbir ân'ın bir diğerinin aynısı olmadığının farkına varmakla mümkün."