Bay Y, ne zamandır düşündüğü üzere birtakım radikal ka-
rarlar aldı. İşinden hemen istifa edecek, sevgilisinden ayrılacak.
Acaba bunlardan hangisini öncelese? Kısa bir süre tereddüt et-
tikten sonra, ilkin işinden ayrılmaya karar veriyor. Ama bunu
kendisinden çok daha genç, sevimsiz, küstah patronuna yüz
yüze ya da telefonda beyan etmek istemiyor. Ondan işitmesi ola-
sı sert karşılıklarla baş edebilecek, ona cevap yetiştirebilecek bir
ruh hâlinde değil hiç. Onunla muhatap olmayacak, adam sırası-
na koymayacak, onun astı konumundaymışçasına bir pozisyona
sokmayacak kendini. (Gerçekten de öyle olmasının bu noktada
en ufak bir önemi yok.) Bir süredir gözetlenmekten ve ofisin ka-
otik kalabalığından fazlasıyla rahatsızlık duyuyor. Kendini hiç
de oraya ait duyumsamıyor. Galiba en iyisi ertesi gün ve izleyen
günlerde işe gitmemek. Muhtemelen yarın arayıp işe neden gel-
mediğini, hasta olup olmadığını, öyle olsa bile öncesinde neden
kendilerini arayıp haber vermediğini sorarlar; o da bundan
sonra çok istese bile oraya katiyen gelemeyeceğini, bir şeylerin
onu zınk diye durduracağını, olduğu yere çivileyeceğini, çünkü
işyerine ve çalışma sistemine bir türlü alışamadığını, kendisini o
ortamda nedense rahat, mutlu hissedemediğini, dikildiği toprağı
yadırgayan otantik bir bitki gibi hızla sararıp solduğunu, çürü-
düğünü falan söyler bir çırpıda. Ne kadar da kolay, öyle değil mi?
Hayatta bazı şeylerin bu kadar kolay halledilebilmesi hoşnutluk
verici, aynı ölçüde de şaşırtıcı bize göre.