-İşte Sisifos'un cezası buydu. Geriye düşeceğini bildiği halde taşı sonsuza kadar o tepeye taşımak. Sonra aşağıya düşüşünü seyretmek ve tekrar ve tekrar…
-Ama bu… Ama bu… Bu çok anlamsız!
-Cezayı korkunç kılan da işte buydu çocuğum; anlamsız olması…
Bulunduğun hale, yaptığın işe, başına gelenlere, olanları ya da olmayanları saçma bulmak ve bir anlam verememek o kadar acı verici bir şeydir ki Çaylak, insan bu acıdan onu kabullenmekle de kurtulamaz. Kabullenmek, bizi anlamsızlık karşısında büsbütün ümitsiz ve çaresiz bırakarak, acımızı daha da artırır.
-Bu durumda olmaktansa gübre böceği olmayı milyon kere tercih ederdim...