Gönderi

Kadının genç sayılmayacağını, ilk kocasının ona kötü davrandığını, bir daha evlenmek istemediğini anlatırken, onun gözünde ne kadar güzel, ne alımlı olduğu ve ilk kocasının kötü izlerini silmek için, kadının kendisini seçmesini ne çok istediği belli oluyordu; bu insanın eğilimini, sevgisini ve bağlılığını sana anlatabilmek için, onun söylediklerini sözcüğü sözcüğüne yinelemem gerek. Evet, sana aynı zamanda onun yüz ifadelerini, sesindeki uyumu, bakışlarındaki gizli ateşi canlandırabilmek için, bende en büyük bir şairin yeteneği olmalıydı. Yok, bütün varlığındaki ve ifadesindeki ince duyguyu anlatmaya sözcükler yetmez; benim yineleyebileceklerim hep kaba kalır. Kadınla ilişkisi hakkında uygunsuz düşünüp, davranışından kuşku duyabileceğim korkusu, beni özellikle duygulandırdı. Kadının eşkâlinden ve gençlik alımlılığı olmaksızın, onu karşı konmaz biçimde kendine çekip sımsıkı bağlayan vücudundan söz edişindeki sevimliliği, ancak ruhumun derininde yineleyebilirim. Şiddetli eğilimi ve ateşli, tutkulu arzuyu hayatımda bu saflıkta görmedim, evet şunu diyebilirim: bu saflıkta düşünmedim ve düşlemedim. Bu masumiyet ve sahihliği hatırladıkça, ruhumun en derinden tutuştuğunu, bu sadakat ve hassasiyet resminin peşimi hiçbir yerde bırakmadığını, benim de kendiliğimden tutuşup eridiğimi söylersem, beni azarlama.
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.