"Senin benim hakkımdaki olumsuz hislerini giderileceğimi bilmek, bana karşı önyargılarını, kalıplaşmış olumsuz düşüncelerinini değiştirebileceğimi öngörmek; bana güç, enerji ve heyecan veriyor.
Şimdilerde sandığın gibi olumsuz bir halde olmadığımı ve yerimde saymadığımı çok iyi biliyorum. Bu zamana kadar da iyi ilerlediğimi fakat henüz
·
512 views
"Ben uzunca zamanlar aslında seni çok güzel sevdim. Çok fazla ilgi gösterdim. Hep seninle olmak istedim. Fakat sonraları benim de hatalarım olmakla birlikte senin de çok fazla bana karşı yanlış davranışların oldu. Ben o zamanlar seninle tartışmaya girmemek, seni kırmamak adına hep kendimi kırdım. Beni çok zamanlar yanlış anladın. Beni çok zamanlar ufak, tefek meselelerde suçladın. Sonra ben hep açıklamalara kalkıştım. Ben anlattıkça, sen dinledikçe hep çözdük, aştık, üstesinden geldik. Sen de çok zamanlar beni ne kadar üzdüğünü bana itiraf ediyordun. Ben hep seni bağışlıyor ve affediyordum. Çünkü seni çok seviyordum. Sana kıyamıyordum. Kendim ne kadar çok üzülsem bile seni yine affediyordum."
"Aslında uzunca bir zaman birlikte çok iyi vakit geçiriyorduk. Sadece birlikte çok fazla zaman geçirdiğimiz için bazen sıkılıyorduk, bu da çok doğaldı. Oysa birbirimizle olmaktan epey mutluyduk. Birbirimizi seviyor ve ilgi gösteriyorduk. Birbirimize bir şeyler anlatmaktan, birbirimizin yanında güvende hissetmekten epey huzurluyduk."
"Bunlarla beraber bu süreçte beni çok darladığın zamanlar da oldukça fazla oluyordu. Ben seni anlıyordum ve anlayış gösteriyordum. Çünkü seni hep çok seviyordum ve seni kaybetmeyi hiç istemiyordum. Bir süre sonra üzerime o kadar yoğun gelmeye başladın ki kendime olan saygım, sevgim dahi azalmaya başlamıştı. Kendimi çok fazla sorgulamaya, iyice içime kapanmaya başlamıştım. Normalde çok çalışkan ve hırslı birisi olmama rağmen hiç çalışamaz hale gelmiştim. Doğal halimle seni çok sevmeme ve sana ilgi göstermekten büyük bir keyif almama rağmen bunu gösteremez olmuştum."
"Benim depresyona girmemde ve bu depresyonun şiddetlenmesinde payın oldukça fazlaydı fakat sen bunların benim geçmiş travmatik problemlerinden kaynaklı olduğunu sanıyordun oysa onlardan değildi. Zira onların çoğu çözümlenmişti. Sen benim içinde bulunduğum yoğun depresyonu göremedin. Bütün bunların hepsini benim karakterim sandın. Ben en çok da buna üzülüyordum. Ben o zamanlar sana olan sevgimin yoğunluğu karşısında senin bana karşı şiddetinin altında eziliyordum. Beni sevmediğini, istemediğini ve terk edeceğini bana çok uzun süreler fazlasıyla hissettiriyordun. Kendimi o zamanlar o kadar değersiz hissediyordum ki hiçbir şey yapamaz hale gelmiştim."
Jack Brighty's Love Crescent Moon açıklamaları devam edecek. Daha anlatılacak çok fazla şey var. Ayrıca o zaman da bu zaman da Jack Brighty'nin Crescent Moon'una yönelik sevgisi devam ediyor.
"Düşünüyorum da acaba o zamanlar Ağustos, Eylül ayları gibi biz tekrardan bir araya gelmişken, acaba diyorum arkadaşını/arkadaşlarını dinlemeseydin nasıl olurdu? Ben senin için, ilişkimiz için gerçekten çabalamaya başlamışken memleket dönüşü sana gelmeyi planlarken, tekrardan birbirimizi görecekken ve ilişkimiz yeniden sağlamlaşacakken keşke diyorum Mersin grubu o arkadaşlarını/arkadaşını dinlemeseydin ne olurdu? Muhtemelen sonrasında yaşadığımız o kadar acıyı ve üzüntüyü yaşamamış olurduk. Kendimizi toparlamış, ilişkimizi güçlendirmiş olurduk. Muhtemelen 1-2 yıla evlenmiş olurduk ve şimdi hatta belki bir, iki yaşında minik tatlı bir bebeğimiz olurdu. Fakat biz ayrılınca yıkıldık, dağıldık, sonra kendimize zor geldik. Birlikte her şey çok daha güzel olabilirdi."
"Göreceksin, şuan hiç öyle olmayacağını düşünüyorsun fakat biz tekrardan bir araya geleceğiz ve yeniden başlayacağız. Şimdilerde katiyen reddediyorsundur. Fakat sana sevgimizin büyüklüğünü göstereceğim. Şimdi istediğine inanabilirsin fakat ileride göreceksin."
"En zor ve en imkansız görünen aşklar, en büyük aşlardır, bunu unutma. Bizimkisi de ne kadar öyle görünse de bir yerden sonra mutlulukla devam edecek. Ben buna inanıyorum, buna güveniyorum."
"Ben aslında senin arkadaşlarını seviyordum. Mesela üniversite grubu arkadaşlarınla aram iyiydi. Onlar da bana karşı olumsuz düşünmüyorlardı. Sen ve onlarla birlikteyken rahattım. Fakat Mersin grubu arkadaşlarınla buluşmalarımızda oldukça sönük ve pasif kalıyordum çünkü bana karşı önyargılılardı, elbette ben de onlarlayken oldukça gergindim. Bu önyargıyı ve olumsuz tutumu daha ben en başından hissetmiştim. Sözler şart değildi fakat bir tanesi dile dahi getirmişti, ben hiç sevmedim, hoşlanmadım nevisinden bir şeyler demişti. Elbette hepsine karşı soğuk değildim. İçlerinde kendime arkadaşça hissettiğim de vardı fakat bazısı da hiç öyle değildi. Muhtemelen onlardan bir tanesi bizim ilişkimize inanılmaz bir zarar verdi. Elimde kesin bir kanıt yok fakat öyle hissediyorum."
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.