Gönderi

Bir insanın kendi ahlâki gelişimi, yerine getirmek zorunda olduğu ödevlerden biridir; ilahi nüfuz bunun için onunla işbirliği yapabilir, ya da böyle bir gelişim imkânının açıklaması için elzem addedilebilir - yine de insan bunları anlayamaz; ne onları kesin olarak doğal etkilerden ayırabilir, ne de bunları bir bakıma ilahi şeylermiş gibi görüp kendi için anlaşılır hale getirebilir. O halde, onlardan yararlanması mümkün olamayacağı için bu durumda herhangi bir mucizeyi kabul etmez. Bunun yerine, aklın buyruklarına kulak vermesi gerekirse, bütün fikir değişimi ve bütün gelişim sadece ona yönelik çabalarmış gibi davranır. Ama bunu düşünmek için, mucizelere duyulan gerçekten sağlam ve kuramsal bir inanç sayesinde, insan kendi kendine mucizeler ortaya koyabilir ve böylelikle gökyüzüne zorla girebilirdi bu, aklın sınırlarının o kadar uzağına gitmek demektir ki, böyle manasız bir fikrin üzerinde durma hakkını kendimizde bulamayız.
Sayfa 112 - Literatürk Academia Yayınları, 2. Baskı, Şubat 2017.Kitabı okudu
·
26 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.