"Şeyh Edebalı; ağır ağır, ayağa kalkıp ortaya geldi. Tok bir sesle, konuşmaya başladı:
"Osmancık'tın, Yağız Osman oldun. Tahsillendin, Fahrüddin oldun. El verildi, Bey oldun. Nişan takıldı Gazi oldun.
Ey oğul!...
İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar; akşam ezanında ölürler.
Avun Oğul, avun...
Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın. Amma bunları nerede; nasıl kullanacağını bilemezsen; öfken nefsinle bir olup, aklını yener. Sabah rüzgârlarında savrulup gidersin..."