Gene yıllar önce okuduğum kitabın incelemesini şimdi giriyorum ama ne yapayım çok sevdim ve yazmasam içim rahat etmezdi. İlk öncelikle, İkinci Şans şimdi bu konulu kitap 400 küsür sayfa boyunca ne anlattı ki, kesin çok sıkıcıdır diyerek başladığım ama elimden bırakamadığım kitaplardan biri oldu. Nedense önyargıyla başladığım kitaplar hep beni şaşkınlık içerisinde bırakırken of çok heyecanlıyım bu nasıl bir şey acaba diyerek başladığım kitaplarda hüsrana uğruyorum ama neyse. Konumuz bu değil. İkinci Şans, Taylor Edwards'ın babasının hastalığı üzerine hep birlikte son yazlarını geçirmek için beş yıldır gitmedikleri yazlıklarına gitmeleri üzerine başlıyor. Taylor beş yıl sonra bu yazlığa yeniden gideceği için endişeli çünkü orada korkuları yüzünden hiçbir açıklama yapmadığı çocukluk arkadaşı Lucy ve Henry Crosby, yani ilk aşkı var. Acaba Taylor, eski arkadaşlarıyla arasını düzeltebilecek mi? Bana sorarsanız İkinci Şans gerçekten tam yazın okunacak gençlik romanlarından biriydi. Konusu genel olarak bu olsa da ben gerçekten yazarın dilini, Karakterlerini ve kurguyu işleyişini çok sevdim. Okurken içimi sımsıcak yaptı ve beni gülümsetti. (Her ne kadar sonunda ağlatsa da.) Ayrıca kitabın içindeki bazı şeyler, açık hava sineması gibi. Bu detayları nedense çok sevdim ve o satırları okurken keşke bende o açık hava sinemasında pikelerine sarılıp o filmleri izleyen insanlardan biri olsaydım diye düşündüm. Hatta o kadar istedim ki Sarot'a gittiğimde her ne kadar açık hava olmasa da, her akşam küçük bir oda da verilen filmlerin hepsine gittim. :D Neyse daha fazla uzatmayacağım, zaten kitapla ilgili tüm ayrıntılar bu kadar. Rahatlıkla tavsiye edebileceğim bir kitap. Taylor ve ailesiyle mutlaka tanışın. (Benim acemi ve saçma incelememi okudunuz. Teşekkürler!) Herkese iyi günler!

İkinci ŞansMorgan Matson · Ephesus Yayınları · 201788 okunma

·

139 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.