Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Azalan nüfusun yaşam kalitesini düşürebileceği başka bir durum da, bir neslin bir öncekinden görece daha az sayıda ol­ması değil, yeni neslin sayısının birden çok eşikten birinin altı­na düşmesidir. Böyle durumlarda, nüfusun mutlak (sadece gö­rece değil) hacmi o kadar küçüktür ki, yaşam kalitesi düşer. En düşük eşikteki uç bir örneği düşünün: Adem ile Havva'nın ya­şayan yegane insanlar olduğunu (Kabil, Habil ve Seth hiç doğ­mamış). Adem ölür ve Havva yaşayan tek insan olarak yalnız kalır.Havva'nın yaşam kalitesi nüfusun yüzde elli oranında azalmasından dolayı düşmemiştir, belli bir eşiğin altına indiği için düşmüştür -bu durumda eşik kişiye eşlik edecek bir insanın varlığıdır. Eğer çocukları olsaydı, en azından Adem'in ölümün­den sonra ona eşlik edecek başka insanlar olurdu. Onları dün­yaya getirmek, her zaman insanlara ciddi zararlar verir. Fakat bazı durumlarda onları dünyaya getirmemek, halihazırda var olan insanların hayatlarını çok daha kötü hale getirebilir. Bu bir endişe kaynağıdır. Gene de, halihazırda var olan insanların daha fazla zarar görmesini önlemek için yeni nesilleri dünyaya getirecek toplamda daha da çok zarara neden olacağımız uzun vadeli bir gerilemeden kaçınmalıyız. Bu yüzden, bence yeni nesilleri dünyayı getirmenin kabul edilebilir olacağı tek koşul, aşamalı bir şekilde insan soyunun tüketilmesi olduğu koşuldur. İnsanlık birdenbire yok olmadığı takdirde, hayatta kalan en son insanlar -şimdi ya da sonra var olmalarından bağımsız­ muhtemelen çok acı çekecekler.Daha az insanın bu sonuca katlanmasını sağlamak mantıklı. Bu da istikrarlı bir biçimde insan sayısını azaltarak gerçekleşebilir.
Sayfa 205 - DoğuBatı YayınlarıKitabı okudu
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.